ARA-BUL BAKALIM!

14 Ocak 2014 Salı

PATRON MUTLU SON İSTİYOR!!


 Geçenlerde vizyona girecek filmlere bakıyordum ve "Patron Mutlu Son İstiyor" adını gördüm. İsim dikkatimi çekti neymiş acaba bu film diyerek fragmanını izledim. İşte daha o anda yakaladı bu film beni. Bir an önce vizyona girse de izlesem diye sabırsızlıkla beklemeye başladım.
 Tolga Çevik'e oldum olası bayılırım, gerek oyunculuğu gerek kendine has mimikleri olsun beni gülmekten yerlere yatırır. Zaten komedideki başarısını bilmeyen yok. Ezgi Mola'dan ise bu filme kadar pek hoşlanmazdım (özellikle Celal ile Ceren gibi bana göre çok saçma olan bir filmden sonra)Ama Ezgi Mola-Tolga Çevik ikilisi harika işler çıkartıyor. Hem tv de "Arkadaşım Hoşgeldin" ile (hala yeni adına alışamadım benim için Komedi Dükkanı) hem de bu filmle.
 
 
 
 
 
 Nihayet geçen gün filmi izleyebildim. Film, İsfendiyar adlı tuhaf bir yapımcının senarist olan Sinan (Tolga Çevik)'ı bir film senaryosu yazmak üzere Kapadokya'da bir butik otele yollamasıyla başlıyor. Ancak patronun talimatları kesindir. Film; komik olacaktır, aşkı anlatacaktır, 20 gün içinde yazılacaktır ama hepsinden önemlisi mutlu sonla bitecektir...




  Sinan ise tam anlamıyla köşeye sıkışmış durumdadır. Yazacak hiç bir şey bulamamaktadır, ayrıca süresi de kısıtlıdır. Zaten otele geldiği andan beri otel sahibinin kızından başka bir şey de düşünememektedir. Eylül (Ezgi Mola)'ü ilk gördüğü anda çarpılmıştır Sinan. Gün geçtikçe ona aşık olamaya başladığını fark eder.
 

  Hal böyle olunca Sinan, kendi hikayesini yazmaya karar verir. Kapadokya'ya geldiğinden beri başından geçenleri senaryoya dönüştürür. Zaten elinde de malzeme boldur. Esas oğlan fena değil diye düşünür, sinemada daha yakışıklı bir oyuncu oynar der :) Esas kız ise onun gözünde zaten mükemmeldir. Aşk kısmı tamamdır. Komedi dersen yan karakterler tam bu iş için yaratılmış gibidir. Arabasının bozulması sonucu tanıştığı taksici (Ersin Korkut),kahramanımızın deyişiyle "atlara homurdayan adam"(Erkan Can) ve daha niceleri...  Kahramanımızın başı da bir türlü belalardan kurtulmaz zaten... Komiklik unsuru da tamam...













  Ancak büyük bir sorun vardır. Eylül nişanlıdır ve yakında evlenecektir. Hem de nişanlısı Faruk (Murat Başoğlu) ülkenin en ünlü oyuncularındandır. Daha önce bir kaç evlilik daha yapmış bu adam adeta kendine aşıktır. Üstüne üstlük Sinan'ın eski arkadaşıdır ve aralarında henüz görülmemiş bir hesap vardır. Sinan her ne kadar Faruk karşısında çok zayıf durumda olduğunu bilse de kendi mutlu sonunu yazmaya kararlıdır.


  Sinan harika bir senaryo yazmaktadır ama sonunun mutlu biteceği çok şüphelidir. Eylül'ün onu sevmesi için elinden gelen her şeyi yapar. Onunla vakit geçirir, onu güldürür hatta düğününü planlamasına yardım eder.


  En sonunda Eylül'ün de  ısrarlarıyla  yükseklik korkusunu yenip balon turuna katılır. Ancak bu tur Sinan ve Eylül'ün kaybolmasına neden olan bir kazayla sonuçlanır. Sinan'ın beklediği fırsat ayağına gelmiştir :) 
 

 Peki ya Sinan mutlu sonunu yazabilecek mi? Yoksa kadınlar hep Faruk gibi erkekleri mi seçerler?
 



      Benden size tavsiye; ilk fırsatta bu filmi izleyin. Uzun zamandır bu kadar güzel yerli romantik-komedi yapılmıyordu. Romantik-komedilerden hoşlanmıyorsanız bile o güzelim Kapadokya manzaraları için bile gidilir. Hani izleyince mutlu eden, yaşam enerjisi veren filmler vardır ya işte bu film tam olarak onlardan.
 Yüzünüzde şapşal bir sırıtma, içinizden "Olmaz Olsun" şarkısını söyleyerek dolaşmanıza neden olur, moral bozukluğuna birebirdir :)  

 Bir küçük detay daha Tolga Çevik'in mükemmel oyunculuğunu gözler önüne seriyor. İsfendiyar karakterini de Tolga Çevik canlandırmış. Beyaz Show da İsfendiyar maskesinin altından Tolga çıkınca şok oldum desem yeridir :)
 Son olarak filmin fragmanını ekleyerek yazımı bitiriyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim :)



         
    
                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder