ARA-BUL BAKALIM!

10 Temmuz 2013 Çarşamba

TÜRK İŞİ KORKU FİLMLERİ

 
 
  Gelin birlikte Türk sinemasının korku tünelinde bir yolculuk yapalım. Korku bizim sinemamızda çok yer tutan, sevilen bir tür değil açıkçası. Bunun nedeni hem teknik yetersizlik hem de korkudan çok komediye eğilimli bir millet olmamız.
 Oysa Türkler bildiğinizin aksine korku türüne çok sağlam bir giriş yapmış ancak sonra çok başarısız bir kaç filmden sonra yaklaşık 30 sene hiç korku filmi yapmamışlardır.
 Bu listede ise Türk işi korku filmlerinin en iyilerini inceleyeceğiz...

20. ÇIĞLIK (1949)


 İşte karşınızda Türk sinemasının ilk korku filmi. Zannedilenin aksine ilk korku filmi "Şeytan" değil 1949 yapımı Çığlık filmidir.
 Listede son sırada yer almasının filmin kötü olmasıyla hiç bir alakası yok zaten filmin nasıl olduğunu hiç bir zaman bilemeyeceğiz çünkü ne yazık ki filmin günümüze ulaşabilen bir kopyası yok.
 Konusu şöyleymiş ilk korku filmimizin; Fırtınalı bir havada bir köşke sığınan genç bir doktor, burada miras meselesi yüzünden dayısı tarafından çıldırtılmak istenen genç bir kızla tanışır. Bu köşkte doktor öldürülmek istenir ancak kurban genç kız olur.

19.ŞEYTAN (1974)


 Bu filmle ilgili söylenecek çok da bir şey yok aslında izlemediyseniz kesin izleyin. "Korkunç Bir Film" serisini aratmaz :) En iyi korku filmi olmayabilir ama komedi  dalında hayli iddialı:)
 Filmleri yapıldığı yıla göre değerlendirmek gerekir tabii ama yapıldığı yıla göre değerlendirsen bile iş yok arkadaş...
 Kült korku filmi The Exorcist'in Türk uyarlamasıdır. 






18.ÖLÜLER KONUŞMAZ Kİ (1970)



 İşte bir Yeşilçam hortlak filmi ne yazık ki hakkında pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Her açıdan yetersiz olan bir film daha.
 Film kasabaya yeni gelmiş genç bir çiftin faytonla tekinsiz bir malikâneye gitmesiyle başlar. Arabacı atları deli gibi sürmekte ve devamlı ayın 15′i olduğundan bahsetmektedir. Arabacı, genç çifti konaklayacakları malikâneye bırakıp, ücret bile almadan hemen oradan kaçar. "Adem Bey’in konağı" olarak anılan ve Adem Bey’in vasiyeti üzerine ücretsiz otele dönüştürülmüş olan bu malikanede yalnızca karalara bürünmüş, Hasan adlı bir kahya yaşamaktadır. Hasan, eski sevgilisinin portresi olduğu anlaşılan bir tabloya adeta tapmaktadır. Genç çift, gece eve giren şapkalı, pardösülü garip bir adam tarafından öldürülür. Bu garip adam aslında civardaki mezarlıktan kalkmış bir hortlaktır ve bu hortlak, her ayın 15′inde ortaya çıkarak cinayetler işlemektedir. Kasabaya yeni atanan öğretmen Sema da aynı malikâneye yerleşir ve aynı dehşete maruz kalır...

17.GOMEDA (2007)



 Sahne sahne bakıldığında bir şeyler yapılmaya çalışılmış hatta iyi şeyler de yapılmış ama bütüne bakıldığında ne yazık ki karmakarışık, ne olduğu, neden yapıldığı tam anlaşılamayan bir film.
Konusuna gelince; Beş arkadaş, hafta sonu için kiraladıkları bir arabayla Kapadokya’daki Gomeda Vadisi’ne doğru yola çıkar. Fakat yolda kaza geçiren gençler yollarına yürüyerek devam etmek zorunda kalırlar. Gomeda Vadisi’ne ulaştıklarında bir mağarada konaklamak zorunda kalırlar. Bu tatil onlar için düşlerin ve kâbusların eşliğinde birçok sürpriz saklamaktadır.
 

16.BÜYÜ (2004)


 Yine çok kötü bir film. Keşke ortalama falan diye yorum yapabilseydim. Oyuncuları bile filmi kurtaramamış. İşe iyi yanından bakarsak filmin artıları oyuncuları ve konusu. Konu bazında bakarsak iyi şeyler düşünülmüş ama olmamış.
 Konu;Lanetli olduğuna inanılan bir köye araştırma yapmak için bir grup arkeolog gelir. Lanetin sebebi bundan tam yedi yüz yıl öncesine dayanmaktadır. Kız çocuklarının uğursuzluğuna inanan köy halkı hepsini öldürür. Sadece bir baba kızına kıyamaz ve yaşlı bir kadın ona büyü yapar. Ayşe ve ekibi Artuklu Kralı Sultan Salih’ e ait bir kitabı aramaya başlarlar. Büyü yenilenir ve kötü cinler ekibe korku dolu günler yaşatmaya başlar.
 

 15.ADA: ZOMBİLERİN DÜĞÜNÜ (2010)


 

 Türk işi zombi filmi :) Zombi filmleri bence korku filminden çok komediye yakın filmlerdir. Bu filme de bakınca, diyalogları falan gayet başarılı, doğal. "Zombieland" tarzı bir film olmuş. Zaten Türkiye'deki bütçelerle Resident Evil ya da 30 Gün Gece tarzı filmler beklemek pek de mantıklı olmaz
  Konusu; Birbirlerini uzun süredir tanıyan beş kişilik bir arkadaş grubu, ortak bir arkadaşlarının düğününe katılmak üzere Büyükada’ya gider. Erhan, düğünü ve uzun aralıklarla bir araya gelebilen ekibin mutlu anlarını kayda alabilmek için yanında bir kamera getirmiştir ve sürekli çekim yapmaktadır. Film boyunca tüm izlenenler, bu kameraya yansıyanlardır. Düğünün ilerleyen saatlerinde davetlilere saldıran bir grup zombi, ortalığı kan gölüne çevirir.

14. SIFIR DEDİĞİMDE (2007)



 
Fragmanı kendinden güzel olan filmler vardır ya işte bu film de onlardan biri. Konu 10 numara, oyunculuklar idare eder ama filmde aceleye getirilmiş gibi bir hava var. Senaryoda kopukluklar, sonunu bağlayamama gibi.
Konusu; Aslı, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Resim Bölümü'nde son sınıf öğrencisidir. Çok sevdiği bir hocasından antika değerinde eski tarihli orijinal bir kitap ödünç alır. Kitabın da içinde olduğu çantasını o gün kaybeder. Ancak çantasını nerede ve nasıl kaybetmiş olabileceği hakkında en ufak bir şey hatırlamamaktadır. En yakın arkadaşı, Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Nevin, kitabı nasıl kaybettiğini hatırlamaya çalışırken gittikçe bunalıma sürüklenen Aslı'yı bir psikiyatriste götürür. Psikiyatrist Dr. Melih katı bilimsel fikirleri olan bir bilimadamıdır. Aslı'yı görür görmez teşhisini yapar: Dissosiyatif Amnezi. Ve bu tanıya en iyi cevap veren tedaviyi uygulamak ister. Hipnoz... Aslı başlangıçta çekinse de hipnoz olmayı kabul eder.
 

13. ARAF (2006)



 Çok söylenecek bir şey yok. Oyunculuklar bile filmi kurtaramamış.  Aslında diğer filmlerde olduğu gibi konuların çıkış noktaları iyi. Ama ne yazık ki daha sonra senaryoda kopukluklar, kötü efektler vb yüzünden filmlerin değeri düşüyor.
 Konusu; Eda ve Cenk akademi yıllarında tanışıp evlenmiş genç bir çifttir. Genç çiftin mutluluğu, Eda'nın bir bebek beklediğini öğrenmesi ile perçinlenir. Ancak Eda hamileliğinin ilerleyen aylarında sıradışı olaylar yaşamaya başlar.Cennetle cehennem arasında,arafta kalmış bir ruh, intikamını almak için dünyaya dönmüştür. Eda kendisine aman vermeyen bu kabustan uyanmaya çalışırken, genç çiftin etrafını benzeri görülmemiş bir dehşet saracaktır.
 

 

12. GEN (2006)



  İçinde cin olmayan bir Türk korku filmi :) Şaka bir yana psikolojik gerilim için çok iyi bir başlangıç bence. İyi olmasa bile bizim sinemamızda neredeyse hiç olmayan bir türde yapılan ilk denemeyi çok da yerden yere vurmanın bir alemi yok. Bir deneme olarak düşünüp izlemenizi tavsiye ederim. Daha iyi bir senaryo ve efektlerle çok daha farklı bir yerde olabilirdi.
 Konusu; Dağlık bölgede yer alan eski bir akıl hastanesinde psikiyatr olarak göreve başlayan Dr. Deniz, hastaneye geldiği ilk gün bir intihar vakası ile karşılaşır. Olayı araştırmak için hastaneye gelen iki polis ise bölgedeki yoğun yağış ve oluşan heyelan sonucu yolların ve telefon hatlarının hasar görmesinden dolayı mahsur kalmışlardır. Yıllar boyunca sakin ve kendi halinde varlığını sürdürmüş olan bu akıl hastanesi, 3 gün içerisinde işlenecek vahşi cinayetlerle sarsılacak ve herkesin herkesten şüphelendiği, korkunun hüküm sürdüğü bir karabasan haline dönüşecektir.

11. EL-CİN (2013)


 Bir Hasan Karacadağ filmi. Bu adı listenin bundan sonrasında sık sık duyacağız. Hasan Karacadağ son yıllarda korku sinemasının en üretken ismi. Korku sinemasını da günden güne iyiye taşıdığını söyleyebiliriz. Yalnız son yapımı olan El-Cin diğer filmlerinin biraz daha altında kalmış. Şu efekt işine acil bir çözüm bulmalılar...
 Konusu;

Film; gece örtüsü altına gizlenerek, insanı gözleyen cinler alemine ait 5.000 yıllık yasak bir bilgiyle başlar… En son Süleyman Peygamber’in sarayında fısıldanan bu bilgi, duyanları ve bilenleri kör bir dehlize çeken, keskin bir sırdır… Ve Hikayemiz başlar; İstanbul Şile'de bir kız çocuğu bilinmeyen kişiler tarafından tuhaf bir şekilde kaçırılır. Aynı ilçede yaşayan ve kayıp çocuk olayıyla hiçbir ilgisi olmayan beş üniversite öğrencisi gündelik yaşamlarına devam ederken, kaçırılan kızla ilgili aniden doğaüstü olaylar yaşamaya, ürkünç görüntüler görmeye ve kendilerini Büyü, Ayin ve benzersiz bir Lanetle kuşatılmış olarak bulurlar. İlk başta anlamlandıramadıkları bu korkutucu olaylar, kendi aralarında tartışmalara sebep olur. Kayıp küçük kızı ve ailesini tanımadıklarını iddia eden bu beş genç, neden bu olayları yaşamaktadırlar? Küçük kız neden kaçırılmıştır, nerededir? Yoksa bu beş arkadaştan biri şeytanın ta kendisi midir? Dehşet gitgide artarken gizledikleri sır onları, insanlık tarihinden de eski, cinler aleminin ve Azrail yokuşu denen boyut kapısının eşiğine getirir. Gençler, ölümden daha korkutucu olan bu eşikten kurtulabilecekler midir? Azrail Yokuşuna gizlenen cüzzamlı sır nedir? Suçlu kimdir?

10. DABBE-2 (2009)


 
 
  Ben bu filme ilk film başarı yakaladıktan sonra sırf gişe düşünülerek yapılmış bir facia olarak bakıyorum. Listede olma nedeni de çok fazla seveni olması. Yoksa şunu söyleyebilirim ki çok kötü oyunculuk, bir ev, zombi makyajı, sürekli atılan çığlıklar al sana Dabbe-2
 Çok da söylenecek bir şey yok.Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir film...
 
 





9. DABBE (2006)

 Bana komedi gibi gelmekle birlikte seveni, korkanı çok. Onun için listeye koyuyor ve yorum yapmıyorum.

Konusu; Amerika’yı bir intihar salgını sarar...Ülkenin her tarafında bribirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir... Çok kısa bir süre sonra bu intihar vakalarının benzeri Türkiye'de de yaşanmaya başlar... Türkiye'deki ilk tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır... Tarık isimli kendi halinde bir genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür... Selçuk emniyet amirliği Tarık’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu bağlamda en yakın arkadaşları olan Hande,Cem ve Sema’yı sorgular... Bu arada Tarık’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler eşliğinde mailler gelmeye başlar...Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre önceden intihar edip ölen Tarık’tır... Dünyadaki bütün ölümleri Dabbe’tül arz isimli bir varlık gerçekleştirmektedir... Dabbe bunun için iki şeyi kullanmaktadır...Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan İNTERNET ve de aynı mekanda fakat farklı boyutta yaşayan CİNLER...   Kıyametin son alameti artık her yerdedir....Hareket noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....

8.SEMUM (2008)

 
  Bir Hasan Karacadağ filmi daha. Düşünce güzel ama uygulamada sorun var. Karikatür gibi duran canavarlar filmin en can alıcı yerinde ortaya çıkıp en korkunç olması gereken sahneyi bir komediye dönüştürüyorlar. Bu olayı Dabbe-2, El-Cin ve Semum'da görüyoruz.
 Konusu; 27 yaşındaki Canan Karaca ve kocası Volkan Karaca yeni aldıkları büyük bir eve taşınırlar. Her şey çok iyi giderken bir gün sebebini bilmediğimiz bir şekilde Canan’a garip şeyler olmaya başlar. Canan yavaş yavaş başka bir varlığa, kendisine hükmetmeye başlayan bir yaratığa dönüşmeye  başlar. SEMUM kendisine hedef olarak neden Canan’ı seçmiştir ve ona ne yapacaktır? Sıradan bir insan için cehennemin kapısı nasıl açılır?
 

7.SES (2010)

  Bir psikolojik gerilim daha. Bunun için deneme diyemeyeceğim çünkü bence bu sefer olmuş :)Selma Ergenç 'in oyunculuğu gayet başarılıydı. Senaryo bir kaç ufak detay dışında iyiydi.

 Konusu; Derya bir bankanın çağrı merkezinde çalışan ve annesi ile birlikte yaşayan genç bir kızdır. Derya’nın rutin giden hayatı gaipten duymaya başladığı bir SES’in ortaya çıkması ile beraber altüst olur. Genç kız başlangıçta SES’i duymazlıktan gelmeye çalışsa da SES kısa sürede genç kızın hayatını kontrol etmeye başlar. Derya’dan işyerindeki patronu Onur’u takip etmesini isteyen SES, genç kızın hayatını giderek korkunçlaşan bir kâbusa çevirir.

 

6.ÜÇ HARFLİLER MARİD (2010)

  Bu film efektler açısından öncekilere göre açık ara önde. Cin çarpma sahneleri iyi düşünülüp kurgulanmış ama senaryosu itibarıyla klasik bir korku filminin ötesine geçemiyor. Filmin sonunda hocanın çıkıp konuşması bence sırf korkutmak amacıyla yapıldığı için acınası olmuş.
 Konusu; Ayla, kocası Serkan ile mutlu bir çifttir. Ayla 11 yaşında öteki alemden gelen bir varlığın musallat olması ile kabus dolu bir 3 gün yaşamıştır. O günlerden bu günlere en önemli koruyucusu olan muskasını önceki gün kaybettiği için kendini korumasız ve çaresiz hissetmektedir. Serkan yeni bir muska yazması ve Ayla'yı rahatlatması için bu konularda ismi bilinen İzzet Hoca'yı o akşam eve davet eder. Akşam yakın arkadaşları Meltem ve Cem de geleceklerdir. Ayla'nın yeniden başlayan kabusları ile herkesin aynı gece Ayla ve Serkan'ın evinde yaşayacağı kabus dolu dakikalar öteki alemden gelen varlığın gücünü ve zalimliğini herkese gösterecektir...
 

5.MUSALLAT -2 (2011)

  Konusu adından belli olan bir film :)
Ancak gayet güzel detaylar da yakalanmış. Bunun dışında baş roldeki kız role çok yakışmış.

Konusu; Çok anlatılan, gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilen "Musallat 2: Lanet" yine birinci film gibi psikolojik bir gerilim... İnsanın 2 yaşından öncesini hatırlayamaması ve o yılların karanlığı üzerine bir film. Elif (Türkü Turan) filmde kapkaranlık geçmişinle yüzleşmek zorunda kalan bir ressamı canlandırıyor. Ve yaşadığı tüm sorunların aslında geçmişindeki büyük bir hatadan kaynaklandığını öğreniyor. Bu büyük hata ise yanlış zamanda ve yerde yapılan, korkunç ve çözülmesi mümkün olmayan bir büyü..

        

4. MUSALLAT (2007)

 
 Suat ve Nurcan aynı köyde büyümüş ve birbirlerini çok sevmiş iki gençtir. Güzelliği ile hemen fark edilen Nurcan, yakışıklı Suat’la beraber herkesin her zaman gıpta ettiği bir çift olmuştur. Bulundukları köyde büyük bir mutluluk ve huzur içinde yaşayan Suat ve Nurcan evlilik kararı aldığında ise bu aşka başka bir alemden bir varlık musallat olur. Kendilerini ve çevrelerini etkileyen olaylar hiçbir açıklaması olmayacak şekilde gelişir...
 Güzel konulu, sıkılmadan izlenebilecek bir film.
 
 
 
 

3. DABBE: BİR CİN VAKASI (2012)

 Bu Hasan Karacadağ'ın başına gelecek var, cinlerle bu kadar da uğraşılmaz ki :)
 Filme gelince Dabbe serinin en iyi filmi olduğu kesin ama ne yazık ki hiç bir orjinalliği yok. Paranormal Activity ile Türk korku unsurlarını karıştırınca ortaya bu çıkıyor. Oyunculuklar da çok kötü açıkçası. Ama yine de cin, büyü konusunda yapılmış en iyi film bu.
 Konusu; Dabbe: Bir Cin Vakası’, Ceyda T., Sinan T. ve kızları Burcu T.'nin ani ve sebepsiz bir şekilde bedensiz bir varlığın saldırısına uğramalarını ve arkasındaki ürpertici sırrı gerçek görüntülere dayanarak anlatıyor. Türk psikiyatri tarihine ‘Ceyda T.’ kayıtları olarak geçen bu olaydan esinlenen film, Ceyda T. ve ailesinin söz konusu video görüntüleri ve adli kayıtlar ile kurgulanarak oluşturuldu.

2. KÜÇÜK KIYAMET (2006)

 
 
 İşte Türklerin yaptığı en iyi psikolojik gerilim. Film öyküsünü, düzgün oyunculuklarla ve acelesi olmayan bir tempo içerisinde anlatıyor, merak duygusunu finale kadar yükselterek ve sonunda müthiş bir şekilde çözümleyerek izleyeni gerçek bir doyuma ulaştırıyor.Türkiye’de yaşayabilecek karakterler ve yaşanabilecek mekanlar ile bize ait olma duygusunu pekiştiriyor. Film bir çok büyük uluslararası festivalle de gösterilmiştir.
 
 

 
Konusu; İstanbul’da artarda yaşanan sarsıntılar, annesini depremde kaybeden Bilge üzerinde psikolojik rahatsızlıklar yaratmakta ve genç kadının ciddi travmalar yaşamasına neden olmaktadır. İki küçük çocuğu, eşi ve yeğenleriyle şehri terk ederek, olası İstanbul Depremi’nden kaçıp bu “Küçük Kıyamet” ten kurtulmaya çalışan aile, gittikleri başka bir güney kasabasında bu kez başlarına gelen esrarengiz olaylar nedeniyle yine korkularıyla yüzleşirler.
 

1. DRAKULA İSTANBUL'DA (1954)

  Hiç şaşırmayın, işte en iyi Türk korku filmi. Ne yazık ki yıllarca değeri bilinmemiş bir film. Dünya sinemasında uzun köpek dişleri olan ve insanların boynundan kan emen vampir tiplemesinin ilk kez Türk sinemasında bu filmde ortaya çıktığını biliyor muydunuz?Değeri çok geç anlaşılmış bu eser, ABD’de düzenlenen bir korku filmleri festivalinde ayakta alkışlanmış.
 Ancak yine sorunumuz teknik yetersizlikler. Filmin çekildiği yılın teknolojisinden zaten pek bir şey beklenemez ama bizim durumumuz dönemin şartlarına göre bile içler acısıymış. Örneğin; duman efektini yapmak için tüm ekibin aynı anda sigara içip üflemesi gibi yöntemlere başvurulmuş :)
 Konusu; Azmi isimli İstanbullu bir avukat Romanya’da yaşayan Drakula isimli bir kontun avukatlığını üstlenmiştir. Drakula, İstanbul’da Azmi aracılığıyla pek çok ev satın almıştır ve İstanbul’a taşınacaktır. Fakat Drakula Kazıklı Voyvoda’nın soyundan gelen bir vampirdir. Kahramanlarımızın bunu anlamaları fazla sürmez.
 



 

 
 






 

 
 

 

 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder